ÇEVRE KOMİTESİ
İnsanoğlunun ilk dönemlerinde hava kirliliği yüksek oranda olmadığı için hava kendini yenileyebilmekteydi ancak sanayi devrimi ile artan sanayileşme ve petrol, kömür gibi yenilenemeyen doğal kaynakların kullanımıyla 1984’te Antartika’da ilk kez rastlanan insan kaynaklı ozon delinmesinde de gördüğümüz gibi hava kirliliği üst düzeye ulaşmış ve hava sürdürülemez hale gelmiştir. Yaşamın devamı için gerekli olan havayı doğal yapısını bozmadan sürdürülebilir bir şekilde kullanmak ve korumak için neler yapılmalıdır?
BİLİM VE TEKNOLOJİ KOMİTESİ
82 ülke baz alınarak yapılan araştırmada, Türkiye teknolojik gelişmişlik açısından 49. olmuştur aynı zamanda günümüzde Türkiye’nin göreceli zayıf ulusal yenilik (inovasyon) sistemi ile kuvvetli küresel değer zincirleri arasına sıkışmış, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretmekte zorlanan, yüksek teknolojili ürün ve hizmet ihracatı yapamayan bir duruma geldiğini de göz önünde bulundurarak Türkiye’nin teknolojik anlamda dünya trendlerini yakalayıp gelişmişlik sıralamasını ilerletebilmesi için ne gibi adımlar atılmalıdır?
İNSAN HAKLARI KOMİTESİ
İnsanın sağlıklı olma, sağlıklı ve güvenceli çalışma hakkı en temel hakkı olmasına rağmen her yıl azımsanamayacak sayıda insan, rahatlıkla engellenebilecek ve hukuken de engellenmesi zorunlu olan iş kazaları ile meslek hastalıklarından dolayı ya yaşamını yitirmekte ya da malul duruma gelmektir. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre Türkiye’de 2002’den beri yaklaşık 4 bin işçi çalışamayacak şekilde sakatlanarak sürekli iş göremezlik maaşı almaya başlamaktadır. Yine bu verilerle göre günde 190 iş kazası meydana gelirken bu tarz iş kazalarında yaklaşık 4 veya 6 kişi yaşamını yitirmektedir. Ülkemizde gerçekleşen iş kazalarının en aza indirgenmesi için neler yapılabilir? Devlet ve işverenler bu kazalar karşısında ne gibi hareketlerde bulunmalıdırlar?
SAĞLIK KOMİTESİ
HIV/AIDS epidemisi, bugün küresel ölçekte önemli bir boyuta ulaşmıştır. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2019 yılı raporuna göre; dünyada HIV epidemisinin başlangıcından bu yana 74.9 milyon kişi HIV ile enfekte olmuş, 32 milyon kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklar nedeni ile hayatını kaybetmiştir. Aynı zamanda klamidya, frengi ve bel soğukluğu gibi hastalıklarla da ülkemizde rastlanmakta ancak tedavi çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Ülkemiz ise cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından hastalıkların az sıklıkla görüldüğü ülkeler arasında yer almakla birlikte, son yıllarda vaka sayılarında artış izlenmektedir. 2010 yılında HIV pozitif kişi sayısı 539 iken, 2018 yılında bu sayı yedi kat artış göstererek 3719 olmuştur. Buna dayanarak ülkemizde bu gibi hastalıklara karşı farkındalık yaratmak ve hastalık oranlarını düşürmek adına ne gibi önlemler alınabilir?